3D 3D 3D 3D ......:)

Bu ay cnbc-e dergiyi kaçırmayın.Tabi chuck sevenlerdenseniz kaçırmayın.Sevmeyenler kaçırabilir yani:) chuck ın 13 nisan da ki bölümü üç boyutlu bir şekilde gösterilecek , dergi de izleyebilelim diye özel gözlük armağan ediyor.Dergiyi okurken de gözlüğünüzü takabilirsiniz,fotoğraflarda üç boyutlu çünkü:)Ben aldım çok eğlenceli, tavsiye ederim:):) chuckla ilgisi yok ama üzücü haber olarak yazmak istiyorum.HOW I MET YOUR MOTHER ve pushing daisies bu sezon malesef bitiyormuş:((pushing daisies yayından kalkıyomuş gerçi o yüzden bitiyor...

31-mart-salı

yo yo yo yanlış alarm!!!how I met your mother bitmiyormuş:):):)pushing bitiyor sadece.pushing'e hoşçakal demek için el sallarken the beatles'den diziyle bütünleşmiş şakı olan i want to hold your hand isimli parçayı dinleyelim, güle güle....

Dergi Şart !!

Bahar geldiği heryere yakışıyor:)Ve tabi ki dergilere de..Nisan sayılarında dergiler baharı kucaklamış,sımsıkı sarmış ve dergilerin bahar sayılarındaki hallerini çok seviyorum:).Bu ay ki birçok derginin üzerinde '' dergişart'' etiketi var.Bu bir reklam kampanyası, dergi okumaya daha fazla dikkat çekmek için.Dergileri bende çok sevdiğimden ötürü bunu burada yazmak istedim.Bütün dergileri çok seviyorum ama özellikle moda dergileriyle farklı bir '' kankalık'' durumum var:)Ve bu ayki moda dergilerinin hemen hemen hepsi ek bir ürün ya da dergiyle karşımıza çıkmışlar.İşte bazıları...
İnstyle: aksesuar dergisi mevcut ve herzaman ki gibi çok güzel olmuş.
Madam Figaro:aksesuar dergisi,pilates kitabı ve vcd'si var.
Harper’s Bazaar : Roman'dan tişört hediyeli ve kapakta Sarah Jessica Parker var:):)
Marie Claire: Bu ay gençlik sayısına yer vermiş ve marie clarie 2 var.
Elle:aksesuar eki mevcut. Böyle devam eder ....:) iyi okumalar:)

Ruj Ormanı :):)

RUJ ormanı....

Sabah kalktığımda mis gibi bahar havasını görmek içimin baya bir enerjiyle dolmasını sağladı ve suratımda hafiften bir mutluluk ifadesi de oluşmaya başladı.Ama asıl mutluluk kaynağımı sabah, gazeteyi okuduğumda aldım.Çünkü Lipstick Jungle'ın başlayacağını gördüm,dizilerin ve filmlerin kanalı TNT 'de. Daha önce modanın başrolde olduğu dizilerden cashmere mafia ve ugly betty' yi yayınlamaya başlamıştı TNT.Ugly betty yola devam ederken cashmere mafia nın yayın ömrü kısa sürdü malesef.Şimdi ise sırada lipstick jungle (ruj ormanı) var.Başrollerde Brooke Shields , Lindsay Price , ve Kim Raver bulunmakta.Candace Bushnell'in aynı adlı çok satan romanı diziye uyarlanmıştır.Sex and The City dizisinin türevlerinden olduğu aşikar. 3 yakın arkadaşın aşk ve iş hayatındaki hikayelerini anlatan dizi buram buram moda kokuyor.Ve bu kokuyu seviyorum:)Buarada bu 3 kadın New York'un en güçlü 50 kadını listesinde yer alıyormuş.Dizi daha önce de dizimax'da gösterime başlamıştı ama onu benim gibi kaçıranlar TNT 'de izlemeye başlayabilir, bu çarşambadan itibaren saat 20.00'de.Bakalım, neler olcak...:)

Hem romantik hem komik :)

20'li 30'lu yaşlardaki arkadaşlarımızı toplayalım, gardırobumuzdaki en gözde kıyafetleri giyinelim,kamera,dekor ... hazırlansın.Hadi film çekiyoruz.Gençlik dizileri, filmleri etrafımızı sardıkça benim de aklıma böyle fikirler gelmiyor değil hani:)Sinema piyasası daha bana hazır olmadığı için bu düşüncemi erteliyorum .Oldukça fazla yapılıyor nasılsa onları izleriz artık.İşte tam bu noktada ,izlenme aşamısına gelen gençlik ve orta yaş içerikli bir film(He's just not that into you (erkekler ne söyler kadınlar ne anlar ) ).Film 20'li yaşların sonu 30'lu yaşların başındaki insanların ilişkilere bakışı , kadınlar ve erkeklerin birbirini anlamaya çalışmaları gibi konular içeriyormuş yani klasik bir romantik komedi çerçevesi çiziyor(tabi belkide öyle değildir,izleyince görcez).Şimdiki romantik komedilerin moda içerikli olmasına özen gösteriliyor ,bu filmde de buna yer vermeye çalışmışlar gibi.
Gelelim oyuncu kadrosuna...'Bu film de oynamayanlar parmak kaldırsın lütfen' cümlesini kurmamak elde değil yani.Scarlett Johansson , Drew Barrymore , Jennifer Aniston , Jennifer Connelly, Ginnifer Goodwin, Ben Affleck, Bradley Cooper...vov:) Güzel görünüyor gerçekten.Az kalsın unutuyordum film Greg Behrendt ve Liz Tuccillo’nun yazdıkları aynı adlı kitaptan esinlenilerek çekilmiş( sex and the city'nin de yazarları).Filmin gösterim tarihi 24 nisan olarak belirlenmiş.Bekliyoruzzzz....

Eskilerden ama eskimeyenlerden !!!!!! ::)

''''Cavalli ve Patricia Field CocaCola şişelerini giydirdiler''','''the simpsons paris'te!!!!''''. Bu iki haberi okuduğumda '''vavvvv''' süper olmuş demiştim.O zamanlar '''mod'a göre takıl''' olmadığı için burada yazamamıştım.Artık var ve yazıyorum.Haberlerin içeriğine gelince, cola şişelerinin hikayesi; Roberto Cavalli 2008 milano moda haftası için cocacola light şişelerini giydirmiş.3 hayvan deseni ile giydirilen şişelerden 300.000 adet üretilmiş.(halbuki o 300.000 kişiden biri ben olmak istemiştim.görüyorum ki hedefimi gerçekleştirememişim.)Patricia Field ise diet cola şişelerini satc(sex and the city) kahramanlarıyla birleştirmiş.Pek de güzel olan bu koleksiyon ‘city’ adıyla satışa sunulmuş.İngiltere’de sınırlı bir sayıda üretilmiş.

İkinci haber ise, ‘the simpsons’’.Canımız ciğerimiz bu aile bir moda çekimine ilham kaynağı oldu.(buarada, nil'e de ilham olmuşlar,son albümündeki 'yalnız kalplerde atarlar' isimli parça dizideki bir bölümden esinlenilerek yazılmış).Harper’s Bazaar 2007 ağustos sayısında Linda Evangelista ile birlikte the simpsons ailesiyle gerçekleşen çekime yer verdi.Paris'te ki bu çekimler oldukça eğlenceli olmuş.Çekimlerde Lanvin, Chanel, Versace yer alan bazı markalardan.Ben çok sevdim fotoğrafları:):). Homer, Marge, Lisa, Maggie ve Bart öpüyorum sizi, kib…

Netbook!!!!!

Her şeyin küçüğü pek bir şirin oluyor.Ve zamanla da her şey gitgide küçülüyor.Yani küçük bir şirinler kasabası oluşmakta.Bu yazıda bahsedilen küçük şey ise: '''netbook'''. Notebook un minik versiyonu yani. Bu sıralar en gözde teknoloji ürünüm.Bir çok firma netbook furyasına katıldı bile.Ama özellikle ''exper style''' ürünleri renk seçeneğinin geniş olmasından ötürü benim için bir adım önde (çünkü diğer özellikler hemen hemen hepsinde aynı).Moda dergilerinde de bayağı yoğun reklamları mevcut. Zaten ''' netbook'ları modaseverlere armağan ediyoruz''' şeklinde bir görüntü var.(Ama gerçekten çok estetik duruyorlar).Yani iç güzelliği boşverin,dış görünüşe gelin diyorlar.Tabi burda kötülemek değil niyetim , haliyle düşük bir performansa sahip ve buna rağmen özellikle 1 kg olmasından ötürü rahat kullanım açısından çantanızın ayrılmaz bir parçası olma özelliği taşıyor.Yani netbook ''zaten bir bilgisayarım var işlerimi hallediyorum, dışardeyken de yanımda bilgisayar olmasını istiyorum''' diyorsak, tam biçilmiş kaftan:) Fiyat aralığına gelince, genelde 500 tl- 800 tl arasında satılmakta...Kullanışlı olabilir ya:):):)

Kemerlerimizi Sıkalım!!!!

Başlığın ekonomik krize yakışan kısmına aldırmayın.Hiç oralara girmicem.Adı üstünde kemer içerikli bir yazı olacak bu.Kemerler aslında hep var tabi.Sezonun gözde ürünlerinleriyle kullanıyorlar(mesela tulumlarda kullanmak pek yaygın),ve yeniden bizlerle olmuş oluyorlar.Kemer çok sevdiğim bir aksesuar, çünkü çok kulanışlı .''aman pantolonum düşmesin,kemerimi takıym'' şeklinde ya da elbiseyi şıklaştırmak için kullanmak başarılı yollardan biri.Bir kaç sezondur bol ve uzun gömleklere, bel kısmından takılma şekliyle gündemdeydiler (ki pek sevmediğim bir kullanış). Benim gözüm kemerleri, genelde elbiselerin üzerinde görmekten yana.Ve bu sezon da bunu oldukça fazla görecekmişiz gibi geliyor:):) Kalın kemer, ince kemer ayrımı olmadığı için de ne varsa kullanabiliriz. Buarada ,en sevdiğim kullanım modelide, trençkotlardan kuşakları çıkartıp yerine ince bir kemer takmak , güzel bir hava katıyor.(kemerlerimizi taktığımıza göre iyi uçuşlar arkadaşlar):):):)(puhaha)

yes-ter-day!!!!

DJ hıncal uluç un ikinci albümü müzik marketlerde:).hatta çıkalı bi kaç ay oldu. birinci albümde de ,ikincisinde de seçilmiş parçalar '' hımmm bu şarkıyı seviyorum'' dedirten cinstendi. Albümlerin içeriği klasik , sevdiğimiz ,yıllardır dinlediğimiz parçalar.Elimizin altında olan bu parçaların, daha da bir derlenip toparlanıp bizlere sunulmuş halidir bu albümler.Bir de hıncal'ın seçtikleri yazısı eklenmiştir.Olay bu yani.Ama ikinci albümde ki bir parça (ki yazıyı yazma sebebim) büyük bir çekiliş sonucu kazanılan büyük bir armağan gibi. ELVIS PRESLEY- YESTERDAY:) kimler sölemedi ki parçayı fakat elvis...albüm için bu parça süpriz olmuş aslında.hıncal uluç'un oluşturduğu listede yesterday orjinal hali olan the beatles'a aitmiş.Ama telif hakkından ötürü the beatles versiyonu konulamamış albüme.Elvis versiyonu için böyle bir sorun olmamış ve parça albümde yerini almış.Hatta hıncal uluç ''' ben elvis hayranı olarak yesterday'ı söylediğini bilmiyordum''' demiş:):) yesterday'ı birdaha ve birdaha çok sevdim:) sağda ,solda, orda burda , eşe dosta, hısım akrabaya herkese bu parçayı dinletelim:):):)

Jane Birkin- Charlotte Gainnbourg

En sevdiğim anne- kız (annem ve benden sonra tabi ki:) . İkisini de ayrı ayrı çok severim, bir bütün olarak düşündüğümde de reddedemeyeceğim ikili:) jane birkin de charlotte de bu camiada en özgün ,en tarz insanlardandır. Genetik olduğundan şüphe yok zaten.Kişisel övgülere geçicek olursak ,jane birkinin türkçeye çevrilmiş anlamı 'takıl bana, uçurayım seni dünya'da' olmalı bence. Dinleyince duyduğum tek his.:) Charlotte de şimdiden idol olmaya başlayan , moda anlayışını çok sevdiğim süper bir oyuncu işte. Kanım kaynadı bir kere :), bu iki orjinal insana bülent ortaçgil'den ' sensiz olmaz ' şarkısını armağan ediyorum:):):) Dinledikçe beni hatırlayın kızlar:)

Barbie!!!!!!!

Geçtiğimiz ay, bu alemde varoluşunun 50. yılını bir doğumgünü partisiyle kutlamıştı 'çocukluk kankamız' Barbie:) 50 yaşında ama tabir-i caizse 'taş' gibi ( Nebahat Çehreleşme durumu var yani). Her meslekten en iyi şekilde anlayan, arkadaşlarıyla o parti senin bu parti benim gezen ,istikrarlı bir özel hayata sahip olan, aynı zamanda bir 'ikoncan' olan Barbie yıldönümü kutlamalarına son gaz devam ediyor...Yukarıda da resmi olan 'çikolata - barbie ' işbirliği kutlamaların son örneği. 'Barbie 'nin şerefine yapılmış çikolata barbieler iştah açıcı görünüyor. Çikolatalar Türkiye'de olmadığı için barbie 'nin tadına bakamayacağız ama bizim yerimize birileri bakıyodur zaten hemde en hapur hupur cinsinden:):):) ( çikolatalar çilekliymiş olsa da yemicekmişim zaten:):)

Bahar Temizliği ...

Hava soğuk, yağmur yağıyor...baharı bekleyen kumrulara döndüm yani. 'Her şeyin zamanı var ,niye acele ediyorsun ' iç sesime kulak vermeye çalışıyorum ama duymakta zorlanıyorum.Ee kalkıpta kışın , baharlık hatta yazlık ürünler alırsan olacağı bu işte.Aylar öncesinden ilkbahar-yaz koleksiyonlarını orda burda görür olduk, ister istemez elimiz ve gözümüz kayıyor.Özellikle yaz trendlerinden safari havası dokulu kıyafetler benim açımdan göz kaymasından ziyade gözümü sonuna kadar açmama sebep oluyor.Yukarıda da örnekler mevcut zaten(Ralph Lauren seni seviyorum:)). Neyse baharı beklemeye devam, kısa bir süre sonra aramızda görürüz zaten..beklerken dolaplarda bahar temizliği başlayabilir herhalde:) ( her şeyi çok hızlı tükettiğimiz için bahar gelince de ' yaz hadi gel artık' demeye başlarız:):):

Eli kulağında , geliyor ,bekleyin!!!!

Haftaya bugün ' dünya için küçük olabilir ama kendi adıma büyük ' bir adım atıcam. Bu büyük adımın sebebi 4-19 Nisan arası yapılacak olan 28. istanbul film festivalinin biletlerinin 21 Mart'ta satışa çıkıyor olması.Mutluyum yani.Festivalin geçtiğimiz günlerde açıklanan programına baktığımda izlemek istediğim filmler kabarık bir liste oluşturdu önümde( beni en mutlu edende , en iyi özgün senaryo ve en iyi erkek oyuncu oscarını barındıran 'milk ' filminin programda olması).Bilet fiyatları da makul olduğu için bu dileğimi gerçekleştirebilirim:):)Fiyatlar haftaiçi gündüz seansları için 3.50 tl, haftasonu ve diğer seanslarda öğrenci 7 tl,tam bilet ise 10 tl.Festival biletlerinin satılacağı yerler ise emek , atlas ve rexx sinemalarıdır.Bu sene de dopdolu bir programa sahip olan festival hakkında merak ettiklerinizi www.iksv.org ve www.festivalist.com dan bulabilirsiniz. İyi Seyirler, Mutlu Günler....:)

chuckan chuckana:):)

Kötü çocuk chuck (gossip girl) , ajan chuck (chuck) ve temassız aşk yaşayan chuck kızımız (pushing daisies) .Üçünün de ortak noktası, isimlerinin dışında , aynı kanalda farklı dizilerde başrol de bulunuyor olmaları. Acaba chuck isminin her üç diziden birinde olması , bu ismin ' ayşe ,fatma 'gibi bir yaygınlığa sahip olmasından mı geliyor ?:)): Neyse öyle bile olmasa tesadüf-i şeyler olabilir tabi..:)) Modayı takip eden, çakma ajan olan ve aşık chuck ımız hepinize sevgiler:):):) heyyyyy diğer chucklar sözüm size , sizleride yeni dizlerde görmek isteriz hatta şu üç diziden birinde chuck junior olarak bile karşımıza çıkabilirsiniz:):):)

düşe kalka!!!

Her şey yalan , bu sahi...bu cümleyi bir film için çok kurdum ,tahminen kurmayada devam edeceğim.İzlemediğim diğer filmlere haksızlık olmasın diye 'vovvv' durumunu abartıp, övgülere boğmak istemiyorum lakin The Fall filmi en gösterişli yorumları hakediyor.Konusuna gelince. Film konusu anlatmakda oldukça yeteneksizimdir(en kötüsü de filmin sonunu ağzımdan kaçırmak oluyor:):)).Zaten konusunu rahatlıkla bir yerlerden okursunuz.Filmde özgün ve çok güzel görüntüler var (gerçekten:):))(yönetmeni Tarsem Singh bu arada) Veeeeeeee özellikle pushing daisies' den tanıdığımız lee pace' i filmi izleyince daha da çok seveceksiniz:)): Yani kısaca bilenler bilmeyenlere anlatsın, film izlensin hafızalara kazınsın:):)

GP :)

Filmleri, eski aşkları (brad mesela), kısa saçları, poz verirken gülümsemeyi eksik etmemesi (victoria beckman gibi değil yani .bu kadın hiç gülmüyor), madonna ile geçen yoga saatleri, daha bir cesur olan ve ona daha çok yakışan moda anlayışı, e moda öncüsüde oldu artık (kankası stella McCartney nin de katkısı bunda oldukça büyüktür herhalde) ,chris martin, çok şeker olan iki çocuğu.....bu böyle gider . Kucak dolusu sevgiler GP:):):):) ( buarada bu yazıyı yukarıdakiler de dahil olmak üzre bütün elbiselere armağan ediyorum:)):)

Just Do it

nikewomen devamlı takip ettiğim ve en önemlisi bana spor azmini kazandıran bir sitedir.Sürekli yenilenmesi ve zengin bir içeriğe sahip olması tıklanması için yeterlidir bence. 'Ben spor yapmak istiyorum' diyenler için çeşitli çalışma programları , başarılı sporcuların öyküleri, yola yeni başlayan yetenekliler ve de (özellikle sona sakladım:)) dans sitede mevcut olanlardan..Dans konusunda kaçırılmayacak videolar var.Azim ve istek varsa bu site size gerçekten faydalı olur. Come on girls :):):)

Reklamlar

Çizimler yapıldı, kumaşlar seçildi, modeller oluşturuldu, koleksiyon tamamlandı.Ve şimdi reklamlar.Ürünümüzü emanet edecek bir ünlü bulmak.Acaba kim olabilir? Gwyneth ,Gisele ve diğerleri...Bu yolu seçmek başarılı,kolay ve riskli görünüyor.Yani bir ürünü o ünlüyle anmak.Tabi her marka bu yönteme sıcak bakmıyor.Mesela ' Bottega Veneta ' ünlüsüz ürünler tanıtımından yana.Ama popüler aromalı reklamlar karşımıza daha çok çıkıyor galiba.Sıradaki ünlü kim acaba...

bir iki üç dört beş

Moda ,stil, diyet, spor ve dekorasyon için özel bir paket programı yapmışlar.İçlerinden birini seçince diğerleri hediye ediliyor.Biraz daha açıklacıyıcı olayım.Bahsettiğim şey 'her biri konusunda uzman beş kişi' cümlesiyle özetlenen 5kere5 programı.Cumartesi sabahları 10.10'da NTV'de yayınlanan bu yapım oldukça keyif verici.Güne eğlenceli bir bakış açısı açan 5kere5 ekibi( Ferhan İstanbullu,Hakan Demirey,Ebru Kılıç,Didem Kanca Üstay ve Alper Kotaman) yaklaşık üç saat canlı yayındalar.İşte üç saat kadar sürmesi programı başından sonuna kadar izleme olasılığını biraz düşürüyor.Araya giren sık reklamların ve haberlerin de bunda katkısı oldukça fazla.Ama benim adıma programı iyi kılanda şikayetlerime rağmen büyük istek ve arzuyla takip ediyor olmam.

çok okuyan mı bilir çok gezen mi? slumdog millionaire filmi ekibi düşüncelerini gezen den yana kullanmışlar.'hayat üniversitesi' nden mezun olmanın altını fosforlu kalemle çizmişler.e doğru yapmışlar.oscar heyetine de doğru gelmiş olsa gerek 'altın kaplama 'heykelciği hint fakirine verdiler.hayatın içinde gezinti yapan bu milyoner bize de birşeyler öğretti...güle güle harca paranı

Kriz Halleri

% 70'e varan ve suyu çıkmış olan sezon sonu indirimleri de artık kesmiyor bizi(bizi ya da işletmecileri).Kriz başlığı altında devem eden çılgınca promosyonların veya pazarlama tekniğinin son örneğini Mango gösterdi.Güneşin sıcaklığını yeni yeni hissettirdiği bugünlerde etiketlerde de yükselen sıcaklığın el yakmaması için gelinen son nokta: Vitrinlerde sergilenmeye başlayan ilkbahar/yaz koleksiyonundan alacağınız ikinci ürüne %40 indirim.Alışveriş yaparken eğlenceli gelse de umarım indirim halleri pardon 'kriz halleri' artık bir düzene oturur..:)

arzu kaprol HOME

Arzu kaprol linens için harika nevresim takımları tasarlamış.Sade,modernve renklerinden de kaynaklanan tarihi bir hava var ürünlerde.İnsanın yatmaya kıyamayacağı cinsten ya da tam tersi de olabilir aslında.Arzu kaprol'ün tasarladığı nevresimde mışıl mışıl uyumak.(bu arada bu ürünlerin paket tasarımını da Orhan Irmak Tasarım ekibi gerçekleştirmiş) .İyi Uykular...