canpare

Yıllar yıllar önce The Godfather tutkusu ile yanıp tutuşurken, serinin 3. ve son filminde tutku iyice harmanlanmıştı.Sofia Coppola ile gözgöze gelmiştik biz. Mary Corleone rolündeydi, Don Michael Corleone' nun (Al Pacino) kızıydı işte. Hem filmde ki "babası" hem de gerçek hayatta ki babası ( Francis Ford Coppola) çok havalı olan bu kızı o zamandan beri çohh severim.

Uzun saçlı,siyah elbiseli ve Don Vincent Corleone (Andy Garcia) ile olan halleri gözümün önüne gelir hep Sofia Coppola ismini duyunca :)

Oyunculuğa babasının çektiği filmlerde ufak tefek rollerde devam etsede yönetmen olarak, serüvene devam etmekte Coppola .Soy isminin getirdiği güzelliği daha da sağlam bir marka yaptı elbette ki çektiği filmlerle.

Adını yönetmen olarak iyice duyurmasına vesile olan çektiği filmlerden bazıları; The Virgin Suicides,Lost in Translation,Marie Antoinette,Somewhere.

Moda markaları ile yaptığı çalışmaları da mevcuttur.LV için babası ile kamera önüne geçtiler ve bizi bayıltılar (özel koleksiyonu vardı bir de).Aynı zamanda Marc Jacobs'ın ilham küplerinden biri olduğunu da belirteyim:)

Şimdilerde var olan marka çalışması ise Marni at H&M 'dir. İki markanın kavuşması için bir video çekti Sofia.O videoyu buradan izleyebilirsiniz.

Özetle sevmekteyim bu kızı. Giydikleri de keza öyle sevdiklerimden.Bilekten bağlı ayakkabı konusunda uyuşmasakta genel olarak aynı gardrobu bile paylaşabiliriz bence.Bana uyar.

Pinterest 'de Sofia Coppola başlığım var bir de.Onunla ilgili daha fazla görsel isterseniz,buyrun gelin:)

gelin mi olmuşsun,gidiyor musun? hoşçakal

Bu konuya da girdiğimiz iyi mi- kötü mü oldu bilemedim açıkçası.Gelinlik hassas bir konu elbette ki:) Bahsi geçen gelinlikler Özlem Süer'in elinden çıktığı için ayrıca hassaslaştırıyor konuyu tabi.

"İlerde bir gün elbet sohbetimiz gelinlik konusuna geleceği için fikir edinmekte fayda var" desem mesela ,bunları yazan ben miyim acaba...

Inglot da gelin makyajı provaları için oradaydı.Hemmen denedim hafif bir şeyler.Havaya girdiğim anlaşılıyordur herhalde...Oooo

Koca bir gün gelinliklerle dolu bir mekan da ,keyifle vakit geçireceksin deseler, "hadi la" derdim tahminen.

Ama oldu,çok mutlu oldum ve keyif aldım(düğün sürecinde yapılması gereken tüm işlemlere şahit olarak hem de ) "aa bu duvak züper,gelinliğin yaka detayına bak,bu renk göz makyajı bana gitmez bence" tarzında türlü türlü konuşmaların göbeğindeydim de üstelik:)

Özlem Süer House 'da tek gün içinde bir gelinlik fuarı vardı.Şahane bir ev sahipliğini de unutmayayım.Gelin adaylarına "misafir böyle ağırlanır" başlıklı pratik çalışması no:1 yerine de geçebilir .

Özlem Süer House'da çalışan herkese bir ton sevgi:)

Kukileta'nın yaptığı şahane cupcakeleri fazla fazla yediğim için de şu an hafif bir pişmanlık var tabi bende.

Neyse ,böyle işte durumlar.Fotoğrafların daha büyük halini görmek isterseniz tık.

adım adım ilkbahar-yaz

40 kere söyleyince -yazınca olur değil mi?

Herhalde 20-25 kere ilkbahar-yaz ikilisini kullanmışımdır cümle içinde. Markalar, 2012 ilkbahar-yaz dedikçe kulak veriyorum ve duyduklarımı,gördüklerimi yazıyorum.Kırkı bulunca da ilkbahar-yaz gelmiş olacak zaten bu gidişle.bihuuu

Tommy Hilfiger ilkbahar-yaz koleksiyonuna yer vereyim o zaman ben.Gömleklere,elbiselere ve uçuk renkli olan her şeyi bağrıma basmak istedim Tommy'de.Çok fazla renk seçeneği var ama gözler nil yeşilindeeeeee.

Bir de önden düğmeli eteklerden bol bol almalı , giymeli.

"Haftasonu kır gezisine giderken ne giysek acaba" cümlesi kuranlar da Tommy Hilfiger'a bakmayı ihmal etmesin:)

Daha çok görsel için tık.

3 gitti , 4 geldi

"Moda Göre Takıl" üçüncü yılını doldurdu sevgili dostlar....:)

Haber vereyim dedim:) Mutluyum..

Jet- Are you gonna be my girl dinleyerek kutlamaya eşlik edebilirsiniz.Müziğin sesini de azıcık açmak lazım tabi.

23 şubat 2009'da yazılan blogun ilk yazısı olma ünvanını taşıyan posta ulaşmak isterseniz tıklayınız.

okuduğunuz kayıt ise 811. kayıttır.

Haydi sevgiler hepinize.

mavi-yeşil arası , ama uçuk olduğu kesin

başta şapkalar olmak üzere,tüm elbiselerinizi bana verin

Ne var ne yok her şeylerini istediğim kişiler "Downton Abbey" dizisinin kahramanları.Oturdukları koltuğa kadar istemekteyim.Kitaplardan ve porselen takımlarından bahsetmiyorum bile...

izlemesi çohh zevkli.

NYFW kırmızısı

get your edge back

"İlkbahar-yaz" postlarına devam...

Marka Adı: Wrangler

Koleksiyon İsmi: Get Your Edge Back

Koleksiyonun Anahtar Parçaları: Flare Paça Jean,Dar kesim jean,indigo çantalar,vintage detaylar,bol bol renk,denim blazerler (ki bayıldım)

(Wrangler ismi ,bir kovboy adından geliyormuş buarada..)

Daha fazla fotoğraf için Moda Göre Takıl/Facebook sayfasına bakınız derim.

berlinale

62.Berlin Film Festivali basladi 9 subatta.Bu fotoğraflarda onun kırmızısı halısından.Ayın 19'una kadar sürecek olan festival de filmler Altın Ayı için kapısacak.

paltoyla da şık olunur elbette ki

İstanbul Fashion Week'de, o karlı havalar da tiril tiril gömlekle gezenlere gitsin bu post. "İç güzelliğinize " vurgu yapmaktan su an hasta bir sekilde yatiyor olabilirsiniz tabi, öyleyse geçmis olsun.Bol sevgi.

Sarki marki : The Isley Brothers- This Old Heart of Mine

facebook - diger blog - twitter - tumblr